Reklam Şirketinde

İstanbul`da bir reklamcılık şirketinde çalışıyorum. Patronum Ali Bey ile ofiste yalnızız.Gelen gidenimiz çok olur işimiz nedeniyle.

Yine yoğun günlerimizden birinde çalıştığımız kargonun pazarlama sorumlusu ayşe geldi ofise. Zaten sık sık gelirdi iş icabı. ayşe ; 1.75 boyunda , kumral , kalın bacakları olan bir kız. 25 yaşında ve bekar. Hepsinden daha önemlisi , öyle yuvarlak hatları olan bir kalçası var ki… Ne giyse yakışıyo…

Bu gelip gitmeler devam ederken onu deli gibi arzulamaya başladım.. Ucu kalkık göğüsleri , Latin Amerikalılara benzeyen kalçaları… Onunla sevişmek ne kalime , bi kere vücutlarımız birbirine değse diye hayal kuruyordum. Sıradan bir çalışma gününün ardından eve dönüyorum. Otobüs geldi. yaklaşık

elli kişilik bi kalabalık da otobüsün kapısına yığıldı. Ben ise ayşe`yi hayal etmenin verdiği azgınlıkla önümdeki güzel kıza değdiriyorum. Ben onla meşgulken bir sesle irkildim : “Rıza Bey”…! Onun sesiydi. Aptal olmuştum. Onun ne işi vardı burda..? Neyse ite kaka bindik otobüse.. Teyzesine gidiyomuş.. Deli gibi onu arzulamama rağmen , otobüste ona kazayla olmuş gibi dokunmak bile imkansız

gibi geliyodu. Sert de bi kızdı.. Zaten yapı olarak tanıdığım bi insana bunu yapamazdım. Neyse iki durak sonra otobüs ağzına kadar dolmuştu. Orta kapıya yakındık biz. Benim önümde küçük bi boşluk vardı. Ah bi oraya girseydi… Yolcular ön kapıdan binemeyince kaptan

orta kapıyı açtı. Açmasıyla insanların doluşması bir oldu. Bir baktım .

bu karambol içersinde bi çocuk ayşe`nin tam arkasına geçmiş.. ayşe bi süre sonra arkasına bakmaya başladı.. Belli ki rahatsız olmuştu. Arkasındaki baskıdan rahatsız olan ayşe önümdeki boşluğa geçti sürtünerek. İnanın hemen kalktı benimki. Dim dik olmuştu. ayşenin ince pantolonunun sardığı muhtaşam kalçasına , benimki deyiyordu. Boylarımız orantılı olduğundan tam ortasına dokunuyordu.. .

Artık iyice yakınlaşmıştık. Sırtını göğüslerimde hissediyordum bacaklarımız da deyiyordu birbirine.. Ben ise korkunç bir zevk alıyor bi yandan da

korkuyordum. Konuşmaya da devam ediyorduk bi yandan. Tam önümüzdeki kadın yaşlı bir amcaya yer verince artık tamamen bütünleşmiştik. Kaçışı yoktu.. Kalçaları kasığımı kapsamış , benimki kalçasının tam ortasında kalmıştı. .

Otobüs hareket ettikçe sürtünmemiz de artıyordu. Fark etmemesine imkan yoktu. Hissedilmeyecek gibi değildi kumaş pantolonumdan fırlayacakmış gibi duran koca oğlan. Bi ara rahatsız olur gibi oldu. Ya da ben

öyle sandım. İstemsiz olarak pardon dedim. Çok ciddi bi şekilde “niye” dedi. Başımdan kaynar sular boşaldı… “Ya sıkıştık biraz”

diyebildim belli belirsiz. Hafif gülümsedi… Bu beni bitirmişti.. ” Biraz mı?” dedi. Öyle rahatlamıştım ki.. Artık kızmayacağını da biliyordum. İstemeyerek oluyodu çünkü. Fırsattan istifade tam deliğinin ortasındaydım. Pantolonlar olmasa giriverecek gibiydi. Boynuna da çenem deyiyordu. Hoşlandığını düşünmeye başladım.

Boynuna dokunmaya hafif hafif nefes vermeye başladım. O da beklemediğim .

şekilde kendini arkaya veriyor , kalçasını sağa sola oynatıyordu hafif

hafif. Benimki onun rüya kalçasında dolaşıyordu. Artık dayanılacak gibi değildi. Resmen tahrik etmeye başladı. Hafif öne eğilmeler , kalçasını ritmik

bi şekilde oynatmalar… Boşalmak üzerydim artık.. Bu temaslar içinde tam boşalacakken bişey sordu. Konuşamazsın ya boşalırken öyle bakakakldım.. Bana duymadın mı derken boşaldım. Ve o da çok yakından hissetti bunu.. O iki durak sonra indi. İnerken de şunu fısıldadı : “bana borçlandın”…! Bu size yeni hikayeler göndereceğimin de işaretçisi… hoşçakalı